Hipotirodi Nedir?
Hipotirodi, tiroid bezinin yetersiz çalışması sonucu oluşan bir tıbbi durumdur. Bu minik bez boynunuzun ön bölgesinde bulunur. Bezin görevi tiroid hormonunu üretmektir. Tiroid bezinin yeterince çalışmadığı durumlarda, yeterli miktarda tiroid hormonu üretilemeyebilir. Tiroit bezinin yeterince çalışıp çalışmadığı beynin “hipofiz” adı verilen bölümünden salgılanan “TSH hormonu” değerleri ile belirlenir. TSH, tiroit bezinde hormon üreten yapıları uyararak daha fazla üretilip kana karışmasını sağlar. Tiroit bezi normalden az çalıştığında hipofizden TSH’nın kana verilmesi de artar. Gerekli miktarda tiroit hormonu salgılanamadığında hipotiroidi adı verile durum gerçekleşir ve dokulara yeterince tiroit hormonu salgılanamaz, metabolizma da doğal olarak yavaşlar. Kan testlerinde T3, T4 düzeyleri normal, TSH düzeyi yüksektir.
Hipotirodi ile ilgili makalemizi okumadan önce, tiroidin ne olduğu, nasıl tedavi edildiği ve gebelikte tiroid hastalığını nasıl ele aldığımıza dair “Tiroid Nedir?” blog yazımızı inceleyebilirsiniz.
Hipotirodi Belirtileri Nelerdir?
Hipotiroidi belirtileri pek çok farklı hastalık belirtileriyle benzerlik gösterir. Bu belirtiler herkes için aynı şekilde görülmeyebilir ve bazı kişilerde daha belirgin olabilirken diğerlerinde daha hafif olabilir. Hipotirodi belirtileri, hastalığın şiddeti, süresi ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Genellikle fark edilmeleri zordur ve belirtiler yavaş başlar. Depresyon semptomları ile karıştırılabilirler. Hipotiroidi belirtilerinden bazıları şunlardır:
- Donuk yüz ifadesi
- Yorgunluk
- Boğuk ses
- Yavaş konuşma
- Göz kapaklarının düşüklüğü
- Kabarık ve şişmiş yüz
- Aşırı kilo alımı
- Kabızlık
- Seyrek, kaba ve kuru saçlar
- Kaba, kuru ve kalınlaşmış cilt
- Elde karıncalanma veya ağrı (karpal tünel sendromu)
- Düşük nabız
- Kas krampları
- Kaşların kenarları ince veya dökülmüş
- Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
- Kadınlarda artan veya düzensiz adet
Hipotirodi Neden Olur?
Hipotiroidi önlenebilen bir hastalık değildir ve çoğunlukla bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması ve harap etmesi sonucu oluşur. Bunlardan en bilineni tiroit bezinin kronik iltihabı olan Hashimato tiroidi’dir.
Hashimato hastalığında bağışıklık sistemi tiroid bezini yabancı olarak tanır ve bazen ömür boyu hiçbir şey yapmaz, bazen de ona saldırıp harap eder ve çalışmaz bir hale getirir. İster Hashimato hastalığı isterse başka bir hastalık nedeniyle olsun, hipotiroidi ortaya çıktığında vücudun metabolizmasını ayarlayan tiroid hormonları azalır ve bunun sonucunda çeşitli şikayetler oluşur.
Zehirli guatr denen tiroid bezlerinin çok çalışması durumu ve tiroid kanseri de bu bezlerin işlevini bozar ve dolayısıyla hormon salınımını düşürebilir.
Diğer nedenler şunlardır;
- Baş veya boyun bölgesine radyoterapi uygulamak, tiroid bezinin hasar görmesine ve hipotirodiye yol açabilir.
- Tiroid beziyle ilgili cerrahi işlemler sonucunda tiroid bezinin kısmen veya tamamen alınması, hipotirodi riskini artırabilir.
- Tiroid hormonlarının üretiminde iyot gereklidir. İyot eksikliği, tiroid bezinin yeterli miktarda hormon üretememesine neden olabilir.
- Bazı ilaçlar, tiroid hormonlarının üretimini veya işlevini olumsuz etkileyebilir. Bu ilaçlar arasında lityum ve amiodaron gibi ilaçlar bulunur.
- Doğuştan tiroid bezinin yetersiz çalışması, bebeklerde hipotirodiye neden olabilir. Bu durum konjenital hipotirodi olarak bilinir.
- Yaşlanma süreciyle birlikte tiroid bezinin çalışma hızı azalabilir ve hipotirodi riski artabilir.
- Bebekte tiroid bezinin doğuştan gelişmediği durumlar (doğuştan gelen hipotiroidi) hipotirodiye neden olabilir.
Kadınlar bu hastalığa erkeklerden 4-8 kat daha fazla yakalanma riski taşır.
Kadın hormonları olan östrojen ve progesteronun etkisi olabileceğine dair şüpheler olsa da, bu hastalığın kadınlarda neden daha fazla görüldüğüne dair kesin bir kanıt yoktur.
Hipotirodi Çeşitleri Nelerdir?
Primer hipotirodi, tiroid bezinin kendisinin yetersiz çalışması sonucu oluşur. Bu durum tiroid bezinin hasar görmesi, otoimmün hastalıklar (örneğin Hashimoto tiroiditi) veya tiroid bezinin doğuştan yetersiz çalışması gibi nedenlerle meydana gelebilir. Primer hipotirodi, tiroid bezinin hormon üretiminde sorun olduğu bir durumdur.
Sekonder hipotirodi, tiroid bezinin yetersiz çalışmasının nedeninin hipofiz bezinin (beyindeki küçük bir bez) tiroid uyarıcı hormon (TSH) üretiminde bir sorun olması durumunda meydana gelir. Hipofiz bezinin TSH üretiminde sorun olduğunda, tiroid bezine gerekli uyarıyı veremez ve bu da tiroid hormonlarının yetersiz üretimine yol açar. Sekonder hipotirodi, hipofiz bezindeki tümörler veya bazı ilaçların kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Hipotirodi, bu iki temel çeşidi dışında bazı alt tipler içerebilir, bunlar :
Tersiyer Hipotiroidi, TRH yetersizliğine bağlı hipotiroidi türüdür.
Primer hipotiroidi tanısı, TSH düzeylerine göre konulur.
– TSH 0.5- 4 mIU/L normal (gebelik hariç)
– TSH >4 mIU/L T3, T4 normal: subklinik hipotiroidi
– TSH >10 mIU/L T4 ve/veya T3 düşük: aşikâr hipotiroidi
– TSH >10 mIU/L, T3, T4 düşük ve organ yetersizliği: miksödem koma
Subklinik HipoTiroidi
T3, T4 düzeylerinin normal, TSH düzeyinin yüksek (>4 mIU/L) ve aşikar hipotiroidinin klinik bulgularının olmadığı durumdur.
Hafif subklinik hipotiroidi: TSH: 4-10 mIU/L
Ağır subklinik hipotiroidi: TSH >10 mIU/L
Hipotirodi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hipotirodi tedavisi, tiroid bezinin yetersiz çalışmasının neden olduğu tiroid hormonlarının eksikliğini gidermeyi amaçlar. Bu tedavi, eksik tiroid hormonlarını yerine koymak ve tiroid bezinin normal işlevlerini geri kazandırmak için tiroid hormonu takviyeleri kullanılarak gerçekleştirilir.
Tiroidin az çalışması durumunda verilen hormon takviyesi ilaçlar tablet şeklinde kullanılmaktadır. Bu tabletler mutlaka doktor kontrolünde alınmalıdır. Sabah aç karnına, kahvaltıdan en az 30 dakika önce ve tek başına içilmelidir. Bu ilaçların; demir ilaçları, mide ilaçları, kalsiyum tabletleri ile birlikte veya yemekle alınması sonucu bağırsaklardan emilimi bozulur ve etki gösteremezler.
Tiroit ilaçlarının çoğu gebelikte de kullanılabilmektedir. Gebelik öncesi bu ilaçların dozlarının ayarlaması ve bazı durumlarda ilaç değişikliği yapılması gerekebilir. Tiroit hastası anne adaylarının bu dönemde hem gebelik ihtimalinin daha yüksek olması hem de gebeliğin doğuma kadar sağlıklı devam etmesi için endokrinoloji uzmanına başvurmaları faydalı olacaktır. Bebeğin sağlıklı vücut ve zeka gelişimi için gerekli ideal tiroit hormon değerleri, gebelerde gebe olmayanlardan farklıdır. Bu nedenle gebelik boyunca da muayene ve tetkiklerle tiroit ilaçlarının doz ayarının yapılması anne ve bebek için en doğrusudur.
Bazı tiroit hastalıklarında (Sessiz lenfositik tiroidit , Subakut tiroidit gibi) tiroit bezi kalıcı olarak tahrip olmadığı için oluşan hastalık geçicidir dolayısıyla hipotiroidi de geçici olabilir. Hipotiroidi sık görülen ve tanısının ucuz ve hassas, tedavisinin de kolay olması nedeniyle herhangi bir şikayet beklemeden de 30 yaşından itibaren 5 yılda bir, 55 yaşından sonra iki yılda bir TSH testi ölçümü önerilmektedir.
Hipotirodi tedavisi, düzenli doktor kontrolleri ve kan testleri gerektirir. Bu kontroller, tiroid hormon seviyelerini ve tedavinin etkililiğini izlemeye yardımcı olur. Dozaj ayarlamaları bu kontroller sonucunda yapılabilir.
Diğer ilaçlarla etkileşimleri minimize etmek için doktorunuza tüm kullandığınız ilaçları bildirmeniz önemlidir. Bazı ilaçlar, L-tiroksin emilimini etkileyebilir.
Hipotirodi Beslenme Nasıl Olmalı?
Hipotirodi (tiroid bezinin yetersiz çalışması) teşhisi konulduğunda, sağlıklı bir beslenme rejimi hipotirodi yönetiminde önemlidir. İyi bir beslenme, tiroid hormonlarının üretimini ve metabolizmayı olumlu bir şekilde etkileyebilir.
İşte hipotirodi hastaları için sağlıklı bir beslenme rehberi:
İyot, tiroid hormonlarının üretiminde önemlidir. Ancak hipotirodiye yol açan Hashimoto tiroiditi gibi otoimmün hastalıkların varlığında, iyot alımı kontrol edilmelidir. Doktorunuzun önerilerine uyun. İyot içeren gıdalara örnekler deniz ürünleri, iyotlu tuz ve iyotlu süt ürünleri gibi gıdalardır.
Tam tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi sağlıklı karbonhidratlar, enerji sağlamak ve metabolizmayı desteklemek için önemlidir.
Protein, kasların korunmasına ve metabolizmanın düzenlenmesine yardımcı olur. Et, tavuk, balık, süt ürünleri, fasulye, mercimek ve tofu gibi protein kaynaklarına odaklanın.
Omega-3 yağ asitleri ve doymamış yağlar gibi sağlıklı yağlar, inflamasyonu azaltabilir ve metabolizmayı destekleyebilir. Balık yağı, keten tohumu, ceviz ve zeytinyağı gibi kaynaklardan bu yağları alın.
C vitamini, E vitamini, selenyum ve çinko gibi antioksidanlar, tiroid bezinin sağlığını korumak için önemlidir. Bu antioksidanları içeren gıdaları tüketmeye çalışın, özellikle meyve, sebzeler, kuruyemişler ve tohumlar.
Kalsiyum ve D vitamini, kemik sağlığını destekler. Bu nedenle, kalsiyum ve D vitamini bakımından zengin gıdaları (süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler) tüketmeye çalışın veya gerektiğinde takviyeler alın.
Hipotirodi, mide asidi üretimini etkileyebilir ve bu nedenle B12 vitamini eksikliğine yol açabilir. Et, süt ürünleri ve B12 vitamini takviyeleri ile B12 ihtiyacınızı karşılamak önemlidir.
Yüksek tuz tüketimi hipotirodi semptomlarını kötüleştirebilir, bu nedenle tuz alımını sınırlamak önemlidir.
Kabızlık sık görülen bir hipotirodi semptomudur. Yeterli lif alımı, bağırsak sağlığını iyileştirebilir. Tam tahıllı gıdalar, sebzeler ve meyveler lif bakımından zengindir.
Hipotirodi beslenmesi kişiselleştirilmiş olmalıdır, bu nedenle bir doktor veya beslenme uzmanı ile çalışarak bireysel ihtiyaçlarınıza uygun bir beslenme planı oluşturmanız önemlidir. Ayrıca, tiroid hormonu ilaçlarını almak için doktorunuzun önerilerine uyun ve düzenli olarak doktor kontrollerine katılın.
2 Şubat 2024 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.