Çölyak Ganglion Blokaj Nedir, Yöntem ve Uygulama Alanları

Çölyak ganglion blokajı, kronik karın ağrısı tedavisinde yüksek başarı oranıyla öne çıkan etkili bir tedavi yöntemidir. Klinik çalışmalar, hastaların %75’inde ağrıda belirgin azalma sağladığını, %60’ında ise ağrının ciddi şekilde hafifletildiğini göstermektedir.

Özellikle kanser kaynaklı karın ağrıları ve diğer kronik ağrı durumlarında tercih edilen bu yöntem, abdominal organlardan gelen ağrı sinyallerini merkezi sinir sistemine ileten sinir düğümlerine müdahale ederek çalışır. Bununla birlikte, BT veya ultrason eşliğinde uygulanan bu işlem, hastaların yaşam kalitesini artırmada ve ilaç ihtiyacını azaltmada önemli rol oynamaktadır.

Çölyak Ganglion Blokajı Nedir?

Çölyak ganglion, batın bölgesinde omurga kolonunun hemen önünde konumlanan üç sinir kavşağından oluşan önemli bir sinir yumağıdır. Anatomik olarak, diafram kruslarının önünde, aortun her iki yanında ve çölyak arter çıkışının hemen altında yerleşim gösterir.

Bununla birlikte, çölyak ganglion karın içindeki birçok hayati organın sinirsel iletişiminde merkezi bir rol oynar. Pankreas, mide, karaciğer, dalak, böbreküstü bezleri ve bağırsaklar gibi organlardan gelen ağrı sinyallerinin beyne iletilmesinde önemli bir istasyon görevi görür.

Bu sinir ağı ilk kez 1914 yılında Kappis tarafından tanımlanmış, ancak alkol enjeksiyonu yöntemiyle ilk tedavi 1957’de Dr. Jones tarafından gerçekleştirilmiştir. Başlangıçta floroskopi rehberliğinde uygulanan işlem, teknolojik gelişmelerle birlikte önce ultrason, sonrasında ise bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılmaya başlanmıştır.

Özellikle kanser hastalarında en sık uygulanan sinir blokajı türü olan çölyak ganglion blokajı, mide ve barsakları besleyen çölyak ve mezenterik damarların çevresinde konumlanır. Modern tıpta, bilgisayarlı tomografi rehberliğinde uygulanan bu yöntem, ganglionların ve çevre dokuların net görüntülenmesini sağlayarak daha güvenli ve etkili bir tedavi imkanı sunar.

Colyak Ganglion Blokaji Hangi Durumlarda

Hangi Durumlarda Çölyak Ganglion Blokajı Uygulanır?

Kronik karın ağrısının tedavisinde güvenli ve etkili bir yöntem olan çölyak ganglion blokajı, çeşitli hastalıklarda tercih edilmektedir.

Kanser Kaynaklı Ağrılarda Kullanımı Bu işlem özellikle şu kanser türlerinde uygulanır:

  • Pankreas kanseri
  • Mide kanseri
  • Karaciğer ve safra yolu kanseri
  • İnce barsak tümörleri
  • Dalak ve böbrek tümörleri

Bununla birlikte, kronik pankreatit hastalarında da ağrının giderilmesi veya azaltılması için tercih edilmektedir. Özellikle morfin benzeri narkotik ağrı kesicilerin yetersiz kaldığı durumlarda bu yöntem uygulanmaktadır.

Tedavinin zamanlaması başarı oranını önemli ölçüde etkilemektedir. Araştırmalar, çölyak ganglion blokajının erken evrede uygulanmasının daha etkili sonuçlar verdiğini göstermektedir. Erken müdahale edilen hastalarda ağrı daha az gelişmekte, tedavinin etkisi daha uzun sürmekte ve yaşam kalitesi daha fazla artmaktadır.

Hastaların yaklaşık üçte ikisinde ağrının azalması veya tamamen kaybolması sağlanabilirken, üçte birinde etkisiz kalabilmektedir. Tedavinin etkisiz kalmasının temel nedeni, tümörün ganglionları sarması ve alkolün ganglionlara ulaşmasını engellemesidir. Bu durumlarda, radyofrekans ve kriyoablasyon gibi alternatif yöntemler tercih edilebilmektedir.

Çölyak Ganglion Blokajı Nasıl Yapılır?

Bilgisayarlı tomografi eşliğinde uygulanan çölyak ganglion blokajı işlemi, özel hazırlık ve dikkatli bir uygulama süreci gerektirir. Öncelikle, işlem öncesinde hastaların dikkat etmesi gereken önemli noktalar vardır:

  • İşlemden en az 4 saat önce yiyecek ve içecek alımı kesilmelidir
  • Kan sulandırıcı ilaçlar önceden kesilmelidir
  • E vitamini, glukozamin, sarımsak gibi bitkisel takviyeler bırakılmalıdır
  • Daha önce yapılmış tüm tetkikler ve görüntüleme sonuçları getirilmelidir

İşlem sırasında hasta yüz üstü pozisyonda yatırılır ve bölge steril hale getirilir. Daha sonra, hastanın rahat etmesi için sedasyon uygulanır. Bunun yanı sıra, lokal anestezi ile işlem bölgesi uyuşturulur.

Görüntüleme eşliğinde, belin üst bölgesinde kaburgaların bittiği noktadan iki özel ince iğne (20-22 Gauge) yerleştirilir. Ayrıca, iğnelerin doğru konumda olduğundan emin olmak için kontrast madde verilerek kontrol yapılır. İşlemin son aşamasında, %50-100 konsantrasyonda 20-50 ml etanol enjekte edilir.

Tüm işlem yaklaşık 30 dakika sürer ve ciddi bir rahatsızlık hissedilmez. İşlem sonrasında hasta birkaç saat gözlem altında tutulur. Bunun ardından eve gidebilir, ancak ilk 24 saat mutlak yatak istirahati önerilir. Önemli bir nokta olarak, işlem sonrası tansiyon düşmesine karşı normal salin ile hidrasyon yapılabilir.

Colyak Ganglion Blokaji Basari Oranlari

İşlemin Etkinliği ve Başarı Oranları

Klinik araştırmalar, çölyak ganglion blokajının etkinliğini ve başarı oranlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Yapılan çalışmalarda, hastaların %97’sinde işlem sonrası ağrıda belirgin azalma gözlenmiştir.

Tedavinin etkinliği iki temel kritere göre değerlendirilmektedir:

  • Ağrının tamamen ortadan kalkması
  • Morfin benzeri ağrı kesici ilaç kullanımında ciddi azalma sağlanması

Bununla birlikte, tedavinin başarısı hastanın özel durumuna ve ağrının kaynağına göre değişkenlik gösterir. Özellikle tek bir organdan kaynaklanan kanser ağrılarında, örneğin pankreas veya karaciğer metastazlarında, daha yüksek başarı oranları elde edilmektedir.

Tedavinin etki süresi konusunda yapılan gözlemler, genellikle 6 aylık bir etkinlik süresine işaret etmektedir. Ancak sinir dokusunun yenilenme süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. İşlemin etkisi sadece üst batın organları ile sınırlıdır ve hastalığın başka bölgelere yayılması durumunda, o bölgelerden kaynaklanan ağrılar devam edebilir.

Bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılan çölyak ganglion blokajı, hastaların %75’inde ağrıda azalma sağlarken, %60’ında ciddi düzeyde ağrı hafiflemesi sağlamaktadır. Uzun dönem takip sonuçları, bu yöntemin narkotik analjeziklere cevap vermeyen abdominal kanser ağrılarının azaltılmasında etkili ve güvenli bir seçenek olduğunu göstermektedir.

İşlemin başarısını etkileyen faktörler arasında uygulama zamanlaması, hastanın genel durumu ve ağrının yaygınlığı yer almaktadır. Erken dönemde uygulanan blokajlarda başarı oranı daha yüksek olmaktadır. Ayrıca, hastaların yaşam kalitesinde belirgin iyileşme ve ağrı kesici ihtiyacında önemli azalma gözlenmektedir.

Olası Yan Etkiler ve Komplikasyonlar

Güvenli bir işlem olmasına rağmen, çölyak ganglion blokajı belirli yan etkilere ve komplikasyonlara neden olabilir. Hastaların sadece %1-2’sinde ciddi komplikasyonlar gelişmektedir.

İşlem sonrası en sık görülen yan etkiler şunlardır:

  • Sırta ve omuza vuran karakterde ağrı (2-3 gün sürebilir)
  • Tansiyon düşüklüğü (hastaların üçte birinde)
  • İshal (hastaların üçte birinde)
  • Karın arka duvarında geçici ağrı

Tansiyon düşüklüğü genellikle geçici bir durumdur ve yatak istirahati ile düzelir. Bununla birlikte, bazı durumlarda damardan sıvı takviyesi gerekebilir. İshal ise sempatik blokaj ve parasempatik eferent etkinin oluşmaması nedeniyle ortaya çıkar ve genellikle 48 saat içinde kendiliğinden geçer.

Özellikle arkadan yapılan girişimlerde, nadir görülen ancak ciddi nörolojik komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar arasında parapleji, bacaklarda güçsüzlük ve duyu eksikliği yer alır. Bu durumlar genellikle spinal kordun doğrudan zarar görmesi veya anterior spinal arter içine enjeksiyon yapılması sonucu oluşur.

Giriş yolu komplikasyonları oldukça nadirdir. Karaciğer, mide, pankreas ve bağırsaklarda yaralanma riski minimal düzeydedir. 

İşlem sonrası hastalar en az 12 saat yatarak gözlem altında tutulur. Bu süre içinde herhangi bir komplikasyon gelişmezse taburcu edilirler. 

Çölyak Ganglion Blokajı Sonrası Yaşam

Özellikle kanser kaynaklı ağrılarda hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artıran bu yöntem, ağrı kesici ilaç kullanımını da belirgin şekilde azaltmaktadır. Minimal yan etki riski ve kısa işlem süresi, tedavinin tercih edilme sebepleri arasında yer almaktadır.

Doğru zamanlama ve uzman hekim seçimi, tedavinin başarısında kritik rol oynamaktadır. Erken dönemde uygulanan blokajların daha etkili sonuçlar verdiği ve hastaların çoğunda 6 ay veya daha uzun süreli rahatlama sağladığı bilinmektedir.

17 Mart 2025 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.