Vezikoüreteral Reflü(Böbrek Reflüsü) Nedir, Belirtileri ve Tedavisi 

Özellikle çocuklarda ve bebeklerde gözlemlenen bir boşaltım sistemi hastalığı olan Vezikoüretral Reflü(Böbrek Reflüsü), ileri seviyelerde seyrettiğinde kalıcı böbrek hasarına neden olabilmektedir. 

Yaygın olarak idrar yolu enfeksiyonuna sahip olan çocuklarda görülmekle birlikte idrar yolu enfeksiyonu problemini de daha kronik bir hale getirebilir.  

Çocuklarda böbrek reflüsünün belirtileri, bireyden bireye değişebilir. Bazı çocuklarda belirti olmayabilirken, diğerlerinde tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, ateş, karın veya bel ağrısı gibi belirtiler görülebilir. 

Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde veya idrar yolu enfeksiyonları sık sık tekrarladığında, bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile, hastalığın ilerlemesi önlenebilir ve böbrek sağlığı korunabilir. 

Vezikoüreteral Reflü(Böbrek Reflüsü) Nedir? 

Boşaltım sisteminin standart işleyişi, böbreklerin idrarı üretmesi ve üreterler aracılığıyla mesaneye taşımasıyla gerçekleşir. Mesane, idrarı depolar ve uygun bir zamanda boşaltır. 

HUMA Vezikoureteral Reflu Blog 1

Bir boşaltım sistemi rahatsızlığı olan Vezikoüreteral reflü, üreterlerdeki kapanma mekanizmasının düzgün çalışamaması sonucunda, normal şartlarda tek yönlü olan idrar akışının ters dönmesi sonucunda ortaya çıkar. 

Bu süreç, idrarın mesaneden geriye, yani böbreklere doğru geri akmasıyla vücutta çeşitli problemlere neden olur. İdrar yolu enfeksiyonları ile ilişkili olan bu sağlık sorunu yaygın olarak bebeklerde ve çocuklarda gözlemlenir.  

Tedavi edilmediği takdirde pek çok sağlık sorununa yol açabilen bu durum, kalıcı böbrek hasarına kadar gidebilmektedir.  Bu sebeple, belirtilerin ortaya çıktığı ve fark edildiği ilk aşamada mutlaka bir tıbbi yardım alınmalıdır. Erken teşhis ve tedavi böbrek sağlığını koruma konusunda fark yaratabilir. 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Neden Olur? 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) probleminin ortaya çıkmasına neden olan birçok etken bulunur. Bunlardan ilki ve en önemlisi şüphesiz önceden geçirilmiş veya mevcut olarak devam eden idrar yolu enfeksiyonlarıdır. İdrar yolu enfeksiyonları, üreterlerin ve mesanenin iç yüzeyinde tahrişe ve iltihaba neden olabilir. Bu durum, üreterlerin normal çalışmasını etkileyerek, idrarın geriye doğru akmasına zemin hazırlayabilir. 

Bunların yanı sıra, mesane ve üreterlerin arasındaki birleşme açısının bozuk olması, mesanede depolanma ve işeme basınçlarının normalden yüksek olması gibi sebeplerden dolayı gelişebilir. 

Bu faktörlerin bir araya gelmesi veya birlikte etkileşmesi, böbrek reflüsü riskini artırabilir. 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Belirtileri 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) hastalığının semptomları vakadan vakaya veya yaştan yaşa farklılık gösterebilir ve belirli durumlarda belirti vermeden de ilerleyebilir. Standart bir Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) probleminde belirtiler genellikle şu şekildedir: 

HUMA Vezikoureteral Reflu Blog 2
  • Yüksek ateş 
  • Gelişme geriliği, huzursuzluk 
  • İdrar sırasında yanma 
  • Sık sık ve az az idrar yapma 
  • İdrarda pis koku ve kan 
  • Belde ve karında ağrı 

Bebeklerde gözlemlenen semptomlar genellikle şu şekildedir: 

  • Sebebi açıklanamayan yüksek ateş 
  • İştahsızlık, gelişme geriliği 
  • Huzursuzluk, gelişme geriliği 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Evreleri 

Vezikoüreteral reflü ya da bilinen adıyla böbrek reflüsü probleminin 5 evresi bulunur. Geri kaçan idrarın seviyesine ve böbrekte oluşturduğu hasarın dercesine göre sınıflandırılır. 

Bu sınıflandırmalar, hastalığın şiddeti ve tedavi seçenekleri hakkında planlama yapılmasına olanak sağlar. 

Vezikoüreteral reflü evreleri şu şekilde sınıflandırılır: 

Derece I (Hafif) 

Üreterin alt kısmında hafif bir genişleme görülür. Reflü genellikle mesanenin boşaltılması sırasında oluşur ve böbrek zararına neden olmaz. 

Derece II (Orta) 

Üreterdeki genişleme derecesi artar ve üreterin üst kısmına kadar yükselir. Bu evrede, idrar mesaneden böbreklere geri akabilir ve böbrek hasarı riski artabilir. 

Derece III (Orta-ağır) 

Üreterin genişlemesi belirgindir ve idrar geri akışı sıkça görülür. Bu evrede, böbreklerde basınç artışı nedeniyle böbrek hasarı riski daha yüksektir. 

Derece IV (Ağır) 

Üreterin ve böbreğin genişlemesi belirgindir. İdrar geri akışı sık ve şiddetlidir. Bu evrede, böbreklerde ciddi hasarlar meydana gelebilir ve böbrek fonksiyonları ciddi şekilde etkilenebilir. 

Derece V (En Ağır) 

Bu evrede, ciddi böbrek genişlemesi ve hasarı görülür. Böbrek fonksiyonları önemli ölçüde etkilenir ve tedavi gereklidir. 

Vezikoüreteral reflünün evreleri, hastalığın tedavi sürecinde etkin bir rol oynar. Tedavi süreci, hastalığın evresine ve semptomlara göre belirlenir. Düşük dereceli reflüler genel olarak takip altına alınırken, daha ciddi evrelerde cerrahi müdahale ya da ilaç tedavisi gerektirebilir. Böbrek reflüsü hangi evrede olursa olsun, uygun tedavi planı ile böbrek reflüsüne bağlı komplikasyonların önlenmesine yardımcı olunabilir. 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Tanısı Nasıl Konur? 

Vezikoüreteral reflü(Böbrek Reflüsü) probleminin teşhis sürecinde Voiding Sistoüretrografi (VCUG) olarak adlandırılan özel bir test yönteminden yararlanılır. 

Bu test yöntemi, sonda aracılığıyla mesane görüntülenebilir ve idrar sırasında film çekilebilir. Süreç sonunda hastalığın etkileri, nedeni ve evresi tespit edilebilir. 

VCUG, özellikle çocuklarda ve bebeklerde böbrek reflüsü teşhisinde yaygın olarak kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu test sırasında, özel bir sıvı (kontrast madde) kullanılarak mesane ve üreterler doldurulur. Ardından, hastanın idrar yapması beklenir ve idrar sırasında röntgen filmleri çekilir. Bu sayede, idrarın mesaneden geriye doğru akıp akmadığı ve akışın derecesi değerlendirilebilir. 

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Tedavisi 

Vezikoüreteral Reflü probleminin tedavi süreci hastalığın evresi, hastanın yaşı, idrar yapma alışkanlıkları, böbrek sağlığı ve aile öyküsü gibi pek çok etkene bağlı olarak şekillenir. 

Böbrek hasarının bulunmadığı ilk evrelerde herhangi bir müdahale yapılmadan süreç takip edilerek kontrol altına alınır. Enfeksiyon riskini önlemek adına antibiyotik ilaç tedavisine başlanır ve hasta düzenli bir şekilde takip edilir.  

Bu tedavi planının yeterli olmadığı ve böbrek sağlığının kötü etkilenmeye devam ettiği durumlarda cerrahi operasyonlara başvurulabilir. 

Genellikle endoskopik enjeksiyon(STING) yönteminin kullanıldığı cerrahi müdahale süreci, idrarın geri akışını önlemek için, üreterlerin alt kısmına dolgu maddeleri veya bulundukları bölgede kalıcı bir etkiye sahip olan materyallerin enjekte edilmesini içerir. 

STİNG prosedürü, genellikle endoskopi ekipmanı kullanılarak gerçekleştirilir. İdrar yoluna yerleştirilen bir endoskop aracılığıyla üreterin alt kısmına ulaşılır ve enjeksiyonlar burada yapılır. Bu işlem genellikle lokal anestezi altında yapılır ve genellikle kısa sürede tamamlanır. 

31 Temmuz 2024 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.