Meme Biyopsisi Nedir, Nasıl Yapılır? Detaylı Anlatım

Memeden doku örneğinin alınması ve şüpheli görülen bölgenin test edilmesi işlemi, meme biyopsisi olarak isimlendirilir. Şüpheli bir durum ile karşılaşıldığında, doku örneği sayesinde doku test edilir ve incelenerek tanı konulur. Peki, meme biyopsisi nasıl yapılır? Şimdi sizlere bu konuda detaylı bir anlatım sunacağız. Keyifli okumalar dileriz.

meme biyopsisi nasıl yapılır

Meme Biyopsi Nedir?

Meme biyopsisi, şüpheli görülen bölgenin test edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Şüpheli görülen yani kanser riskinin olduğu bölgelerden küçük bir doku örneği alınır. Alınan doku örneği incelenerek bölgedeki riskin ne durumda olduğu belirlenerek tanı konulur. Meme biyopsisi patoloji laboratuvarında test edilmek üzere alınır. Biyopsi sonucunda kesin bilgiler elde edilir ve teşhis konulur. Hatta biyopsi dışında tanıyı belgeleyen başka bir yöntem de bulunmaz. Bu nedenle son derece önemli bir yöntemdir ve çok sık kullanılır.

Meme Biyopsisinin Önemi

Memede görülen her kitle kanser olmayabilir bu kitleler memenin iyi huylu kitleleridir.

Kadının yaşına göre değişse de memedeki kitlelerin kanser olma oranı % 10-20 arasında bir oranda görülmektedir. 20’li yaşlarda hissedilen kitleler, sınırlı hareketli etraftan düzgün bir şekilde sınırları belirli olan kitlelerdir. Bu kitleler zamanla kaybolabilir ya da zamanla büyüyebilir bu durum kişiden kişiye değişir. 30 ve 40 yaşlarındaki kişilerde gözlemlenen memedeki kitlelerin büyük bir kısmı kistlerdir. Bu kistler yine 20’li yaşlarda görülen kitleler gibi zamanla daha da büyüyebilir. Daha ileriki yaşlarda ise yani 40 yaş üzerinde gözlemlenen kitlelerde meme kanseri riski diğer yaş gruplarına kıyasla daha fazladır. Hastalar memelerinde kitle olduğu şikayeti ile geldiyse uzmanlar önce muayene ederler ve eğer bir şüphe duyarlarsa meme biyopsisi isterler. Meme biyopsisi kesin bir tanı koymak için istenir.

Memede Biyopsi Neden İstenir?

Memede görülen her kitle kanser olmayabilir bu kitleler memenin iyi huylu kitleleridir.

Kadının yaşına göre değişse de memedeki kitlelerin kanser olma oranı % 10- 20 arasında bir oranda görülmektedir. 20’li yaşlarda hissedilen kitleler, sınırlı hareketli etraftan düzgün bir şekilde sınırları belirli olan kitlelerdir. Bu kitleler zamanla kaybolabilir ya da zamanla büyüyebilir bu durum kişiden kişiye değişir. 30 ve 40 yaşlarındaki kişilerde gözlemlenen memedeki kitlelerin büyük bir kısmı kistlerdir. Bu kistler yine 20’li yaşlarda görülen kitleler gibi zamanla daha da büyüyebilir. Daha ileriki yaşlarda ise yani 40 yaş üzerinde gözlemlenen kitlelerde meme kanseri riski diğer yaş gruplarına kıyasla daha fazladır. Hastalar memelerinde kitle olduğu şikayeti ile geldiyse uzmanlar önce muayene ederler ve eğer bir şüphe duyarlarsa meme biyopsisi isterler. Meme biyopsisi kesin bir tanı koymak için istenir.

meme biyopsisi kitle

Memedeki her kitle, kanser göstergesi değildir.

Meme Biyopsisinde Risk Var Mıdır?

Meme biyopsisi olacak olan kadınlar sonrası için endişe duyabilirler. Bu son derece doğal bir durumdur. Çünkü biyopsi sırasında vücuttan küçük de olsa bir parça alınır ve genellikle ağrı hissi yaratır. Meme biyopsisi ultrason eşliğinde yapıldığı için büyük bir risk taşımamaktadır. Genellikle kadınlar meme biyopsisi sonrasında ağrı yaşarlar. Uzmanlar bu ağrının olacağını bilir ve hastaya ağrı kesici önerirler.

Ancak ters bir durumla karşı karşıya gelindiğinde örneğin ağrı çekilmez bir halde olduğunda ya da ağrı ile birlikte acı, batma hisleri olduğunda en kısa sürede doktora başvurulması gerekir. Operasyon tamamlandıktan sonraki ilk 2 – 3 saat ağrı olması ve hastanın bundan şikayet etmesi son derece doğaldır.

Meme Biyopsisi Nasıl Yapılır?

Meme biyopsisinin, memede bir kitlenin saptanmasıyla kitlenin kanser olup olmadığını anlamak için yapılan bir yöntem olduğundan bahsetmiştik. Meme biyopsisinin birçok tekniği vardır; bunlar ince iğne aspirasyon biyopsisi, vakum biyopsisi, kesici iğne biyopsisi vb. tekniklerdir. Bu teknikler içerisinden en çok kullanılan teknik ise kesici iğne biyopsisidir. Kesici iğne biyopsisi, bilinen standart bir biyopsi yöntemidir. Yüksek oranda doğru sonuçlar verdiği için son derece kullanışlı bir yöntemdir.

Meme biyopsisinin bu tekniğinde şüphe edilen kitle incelenmek üzere kitleye ultrason, mamografi ya da emar eşliğinde özel bir iğne ile giriş yapılır. İğne ile kitleden 1-2 mm kalınlığında şerit şeklinde bir parça kesilir ve çıkarılır. İşlem sırasında her kitleden 3-4 parça alınır ve patolojiye gönderilir. Patolojiye gönderilen doku örnekleri uzmanlar tarafından detaylı şekilde incelendikten sonra birkaç gün içerisinde sonuçlar çıkıyor.

Biyopsi Sonrası Ağrı Olur Mu?

Meme biyopsisi olacak olan kadınlar sonrası için endişe duyabilirler. Bu son derece doğal bir durumdur. Çünkü biyopsi sırasında vücuttan küçük de olsa bir parça alınır ve genellikle ağrı hissi yaratır. Genellikle kadınlar meme biyopsisi sonrasında ağrı yaşarlar. Uzmanlar bu ağrının olacağını bilir ve hastaya ağrı kesici önerirler.

Ancak ters bir durum ile karşı karşıya gelindiğinde örneğin ağrı çekilmez bir halde olduğunda ya da ağrı ile birlikte acı, batma hisleri olduğunda en kısa sürede doktora başvurulması gerekir. Operasyon tamamlandıktan sonraki ilk 2 – 3 saat ağrı olması ve hastanın bundan şikayet etmesi son derece doğaldır.

Meme biyopsisi hakkında detaylı açıklamalara yer verdiğimiz yazımızı burada noktalıyoruz. Meme biyopsisi hakkında bilinmesi gereken pek çok bilgiye yukarıda ulaşabilirsiniz. Ayrıca konu ile ilgili “Meme Ultrasonu Nasıl Çekilir?” konulu blog yazımıza da göz atabilirsiniz.

15 Mayıs 2024 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.