Beyin Kisti Nedir, Belirtileri Tanı ve Tedavisi

Dünya üzerinde oldukça yaygın bir sağlık problemi olan beyin kisti, yapılan araştırmalara göre, her 100 kişiden yaklaşık 3’ünde bulunuyor. Çoğu zaman hiçbir belirti vermeden ilerleyen ve tesadüfen tespit edilebilen bu kistler pek çok kişinin yaşamını tehdit edebiliyor.

Beyinde oluşan sıvı dolu kesecikler olan beyin kistleri; genellikle parazitler, enfeksiyonlar, travmalar ya da gelişimsel bozukluklar sonucu ortaya çıkabiliyor.

Büyüyerek çevre dokulara baskı yapan beyin kisti; baş ağrısı, nöbetler veya nörolojik sorunlar gibi kritik problemlere sebep olabiliyor.

Beyin Kisti Çeşitleri

Beyin kistlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için farklı türlere categorize ederek incelenmesi gerekir. Hastalığın daha hızlı teşhis edilebilmesi ve tedavi planının net bir şekilde çıkarılabilmesi için, beyin kistleri, içerikleri ve oluşum yerlerine göre birkaç ana kategoride değerlendirilir.

En yaygın karşılaşılan beyin kisti türü olan Araknoid kist, beynin zarları arasında oluşan ve beyin omurilik sıvısı içeren bir yapıdır.

Araknoid kistin yanında beyin kistlerinin türleri arsaındaki diğer yaygın türler şu şekildedir:

  • Kolloid kist: İçi sıvı jel dolu olan ve genellikle üçüncü ventrikülde oluşan bu kistler, pozisyona bağlı baş ağrılarına neden olabilir.
  • Dermoid kist: Nadir görülen bu tür, doğum öncesi dönemde oluşur ve içinde saç folikülü veya ter bezi hücreleri bulunabilir.
  • Epidermoid kist: Yetişkinlik döneminde ortaya çıkan ve çok yavaş büyüyen bu kistler, cerrahi müdahale gerektirebilir.
  • Pineal kist: Beynin ortasındaki pineal bezde oluşan ve genellikle tesadüfen saptanan bu kistler nadiren sorun yaratır.

Bunların dışında beyin apsesi olarak adlandırılan, enfeksiyon kaynaklı kistler ve tümör kistleri de görülebilir. Beyin apsesi genellikle bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanır ve acil tedavi gerektirir. Tümör kistleri ise iyi veya kötü huylu olabilir ve çoğunlukla cerrahi müdahale ile birlikte ek tedaviler gerektirir.

Beyin Kisti nedne olur

Beyin Kisti Neden Olur?

Hastaların sıkça sorduğu sorulardan biri de beyin kist oluşumuna sebep olan etkenlerdir. Uzmanlar, beyin kistlerinin doğuştan (primer) ve sonradan kazanılmış (sekonder) olarak iki ana şekilde ortaya çıktığını gözlemler. 

Doğuştan gelen beyin kistleri, anne karnında bebeğin gelişimi sırasında oluşur. Bu durumda, beynin araknoid zarında anormal gelişim veya yırtılmalar meydana gelebilir. Bazı hastalarda genetik yatkınlık da önemli bir rol oynayabilir. Özellikle temporal lobun yeterince gelişmemesi durumunda da kist oluşumu söz konusu olabilir.

Sonradan kazanılan beyin kistlerinin başlıca nedenleri şu şekildedir:

  • Menenjit gibi enfeksiyonlar
  • Beyin tümörleri
  • Kafa travmaları
  • Beyin zarının iltihaplanması
  • Marfan sendromu gibi genetik hastalıklar

Sonradan kazanılma ihtimali bulunan beyin kistleri her yaşta ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda doğumdan önce başlayan kistler yıllar sonra belirti vermeye başlarken, bazıları etkisini erkenden gösterebilir. Beyin kistleri iyi huylu olsalar bile, beyin dokusuna baskı yaparak çeşitli semptomlara neden olabilir. Özellikle beyin omurilik sıvısının normal akışını engellediklerinde ciddi sorunlara sebebiyet verebilir.

Beyin Kisti Belirtileri Nelerdir?

Klinik deneyimler göz önünde bulundurulduğunda, beyin kisti belirtileri oldukça değişkenlik gösterebilir. Çoğu vakada hiçbir belirti gözlemlenmezken, belirli vakalarda ciddi şikayetlerle karşılaşılabilir.

Beyin kisti probleminde en sık karşılaşılan belirtiler şu şekildedir:

  • Baş ağrısı (özellikle sabah saatlerinde daha yoğun)
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Ani görme problemleri ve görüş kaybı
  • Denge ve koordinasyon bozuklukları
  • İşitme kaybı ve kulak çınlaması
  • Kas güçsüzlüğü ve istem dışı hareketler

Kistin beyindeki konumu ve büyüklüğü, belirtilerin şiddetini önemli ölçüde etkileyebilir. Örneğin, sinir köklerine yakın yerleşen kistlerde bacak, sırt ve kollarda uyuşma ve karıncalanma görülebilir.

Bazı vakalarda yaygın belirtilerin aksine daha nadir ve karmaşık belirtiler de gözlemlenebilir. Bilinç bulanıklığı, sürekli uyku hali, kişilik değişiklikleri ve sara krizleri bunlar arasındadır.

Özellikle bebeklerde hormon dengesizlikleri ve hidrosefali gelişimi gibi özel durumlarla da söz konusu olabilir.

Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise: Basit kistlerin çoğunun hiçbir belirti vermeden, tesadüfen saptandığıdır. Bu nedenle, herhangi bir farklılık hissettiğinizde bir nöroloji uzmanına başvurmanız hayati önem taşır.

Beyin Kisti Tanı Yöntemleri

Beyin kisti probleminin tanı süreci, modern görüntüleme teknolojilerinin yardımıyla gerçekleşir. Tanı sürecinde kullanılan temel yöntemler şu şekildedir:

  • Bilgisayarlı Beyin Tomografisi (BBT): Genellikle ilk tercih edilen tanı tekniğidir. X ışınları kullanarak beynin detaylı görüntülerini elde edilmesine yardımcı olan bir yöntemdir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Daha detaylı sonuçlar veren bu tanı tekniği, X ışını yerine manyetik alandan yardım alır. Özellikle kistin türünü ve konumunu belirlemede fark yaratır.

Bu görüntüleme yöntemleri sayesinde kistin yeri, büyüklüğü ve özellikleri net bir şekilde gözlemlenebilir. Radyoloji uzmanı meslektaşlarımız, bu görüntüleri detaylıca inceleyerek bize değerli bilgiler sağlayabilir.

Bazı durumlarda, özellikle epilepsi nöbetleri görülen hastalarda, EEG (Elektroensefalografi) testi de istenebilir. Bu test, nöbetlerin kiste bağlı olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olur.

Tanı konulduktan sonra, kistin büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak düzenli takip planı oluşturulur. Çoğu zaman, özellikle belirti vermeyen kistlerde, düzenli MR kontrolleri ile izlem yapılabilir. Bu sayede kistin zaman içindeki değişi takip edilebilir.

Beyin Kisti tedavi

Beyin Kisti Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tedavi süreci, her hastaya göre farklılık gösterebilir. Özel bir yaklaşımın gerekli olduğu beyin kisti tedavisinde izlenilecek yol; kistin türüne, konumuna ve hastanın şikayetlerine göre değişebilir.

Belirtmek gerekir ki, her beyin kisti acil müdahale gerektirmeyebilir. Belirti vermeyen kistlerde, düzenli kontroller ve takip yeterli olabilir. Bu durumda 6 ay veya 1 yıl aralıklarla MR görüntüleme ile kistin durumu değerlendirilebilir. Şiddetli baş ağrısı, nöbetler veya kistin yırtılması gibi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Modern cerrahi tekniklerle uygulanabilecek başlıca yöntemler şu şekildedir:

  • Kraniotomi: Kist duvarının çıkarılması için kafatası açılarak yapılan işlemlerdir.
  • Endoskopik Fenestrasyon: Minimal invaziv yöntemle kistin delinerek beyin omurilik sıvısı yollarında pencere açılmasını içerir.
  • Şant Yerleştirme: Kist içindeki sıvıyı karın boşluğuna aktaran silikon dren yerleştirilmesidir.
  • Burr Hole: Kafatasında küçük delik açılarak kist sıvısının boşaltılmasını içerir.

İlaç tedavisi ise genellikle destekleyici bir yöntem olarak tercih edilir. Özellikle cerrahi sonrası dönemde veya kistin yarattığı semptomlari hafifletmek için bu ilaçlardan faydalanabilir. Bazı durumlarda radyoterapi de tedavi planına dahil edilebilir.

Günümüzde minimal invaziv cerrahi tekniklerin gelişmesiyle, tedavi başarı oranları da oldukça yüksektir. 

Marfan sendromu gibi özel durumlarda, farklı uzmanlık alanlarından doktorlarla birlikte çalışarak multidisipliner bir yaklaşım sergilenmesi gerekir. Her durumda amaç, kist içindeki basıncı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.

Beyin Kistine Hangi Bölüm Bakar?

Beyin kisti tanısı kesin olarak konulduğunda, multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi gerekir. 

  • Beyin Cerrahisi (Nöroşirürji) uzmanları
  • Nöroloji uzmanları (yetişkin veya çocuk)
  • Radyoloji uzmanlarının birlikte çalıştığı bir süreç organize edilir.

Kistin takibinde izlediğimiz yol, hastanın yaşına ve şikayetlerine göre değişebilir. Çocuk hastalarda çocuk nöroloji uzmanları sürece dahil olurken, yetişkin hastalarda erişkin nöroloji uzmanları devreye girebilir.

30 Aralık 2024 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.