Bağırsak Atrezileri Türleri, Belirtileri ve En Etkili Tedavi Yöntemleri

Her yıl dünyada yaklaşık 1000 bebekten 1’i doğuştan bağırsak anomalileri ile dünyaya gelmektedir. Bu anomaliler arasında en sık görülenlerden biri bağırsak atrezileridir.

Bağırsakların doğuştan kapalı veya tam gelişmemiş olması durumu olan bağırsak atrezileri, bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında bağırsakların normal şekilde oluşmaması sonucu ortaya çıkar.

Bağırsak Atrezisi Nedir

Bağırsak atrezisi, sindirim sistemini etkileyen, doğuştan gelen bir anomalidir. Bağırsağın bir bölümünün hiç oluşmaması sonucunda meydana gelen bu durum, gıdaların ve bağırsak içeriklerinin ilerlemesini imkansız hale getirir. 

Bazı durumlarda bağırsak tamamen kapalı olmayabilir ve sadece gıdaların kısmi geçişine izin verebilir. Bu duruma tıbbi literatürde stenoz adı verilir.

Bağırsak atrezisine, sindirim sisteminin farklı bölümlerinde rastlanabilir:

  • Pilorik atrezi: Mideden hemen sonraki bölümde
  • Duodenal atrezi: Oniki parmak bağırsağında
  • Jejunal atrezi: İnce bağırsakların ilk bölümünde
  • İleal atrezi: İnce bağırsağın son kısmında
  • Kolon atrezisi: Kalın bağırsakta

Bu doğumsal anomali, bebeğin yiyecekleri sindirme ve besin maddelerini emme yeteneğini önemli ölçüde etkileyebilir.

Erken teşhis ve müdahale, gelişebilecek komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bağırsak Atrezisinin Türleri

Sindirim sisteminin farklı bölümlerinde görülebilen bağırsak atrezileri, lokalizasyonlarına ve yapısal özelliklerine göre çeşitli türlere ayrılır. Duodenal atrezi yaklaşık 10.000 doğumda bir görülürken, jejunoileal atrezi 330-1500 canlı doğumda bir görülmektedir.

Duodenal Atreziler üç ana tipe ayrılır:

  • Tip 1: Sadece mukozal düzeyde görülen atrezi
  • Tip 2: Proksimal ve distal segmentlerin fibröz bir yapıyla bağlandığı tip
  • Tip 3: Segmentlerin tamamen ayrı olduğu ve mezenterde V şeklinde defekt bulunan tip

Jejunoileal Atreziler, Martin & Zerella sınıflamasına göre beş gruba ayrılır:

  1. Tip 1: Barsak duvarı bütünlüğünün korunduğu, içeride diyafram bulunan tip
  2. Tip 2: İki atretik segment arasında fibröz doku bulunan tip
  3. Tip 3A: Mezenter defekti olan ve uçların tamamen ayrıldığı tip
  4. Tip 3B: Apple peel deformitesi olarak bilinen, tek damardan beslenen tip
  5. Tip 4: Çoklu atrezilerin görüldüğü tip 
Bagirsak Atrezisi Risk Faktorleri

Bağırsak Atrezisinin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Bağırsak atrezisinin kesin nedeni tıp dünyasında tam olarak belirlenemese de anne karnındaki gelişim sırasında bağırsağın kan akışında meydana gelen sorunların bu duruma yol açtığı düşünülmektedir.

Bağırsak atrezisine neden olan temel nedenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Fetal gelişim sırasında bağırsak damarlarında oluşan kazalar
  • Genetik faktörler (spesifik genler henüz tanımlanmamış)
  • Gebelik sırasındaki çevresel etkenler
  • Hamilelik döneminde bağırsak gelişimindeki aksaklıklar

Risk faktörleri açısından bakıldığında, prematüre doğum önemli bir etken olarak öne çıkar. Yapılan araştırmalarda, bağırsak atrezisi olan hastaların %58’inde prematürite görülmüştür. Düşük doğum ağırlığı da önemli bir risk faktörüdür.

Duodenal atrezisi olan hastalarda eşlik eden doğumsal anomali oranı %74 iken, jejunoileal atrezisi olan hastalarda bu oran %42’dir. Özellikle mortalite ile sonuçlanan vakalarda, eşlik eden doğumsal anomali varlığı (%100), düşük doğum ağırlığı (%93) ve prematürite sıklığının (%80) belirgin şekilde arttığı gözlemlenmiştir.

Çevresel risk faktörleri arasında annenin hamilelik sırasında sigara içmesi, alkol tüketimi ve bazı ilaçlara maruz kalması sayılabilir, ancak bu faktörlerin etkisi henüz kesin olarak kanıtlanmamıştır.

Bağırsak Atrezisi Belirtileri

Bağırsak atrezisi belirtileri genellikle bebeğin doğumundan sonraki ilk 24-48 saat içinde ortaya çıkar. Bu erken dönemde fark edilmesi, hızlı tanı ve tedavi açısından hayati önem taşır.

Bağırsak atrezisi probleminin temel belirtileri şu şekildedir:

  • Safralı Kusma: En belirgin semptom olup, kusmuğun yeşilimsi-sarı renkte olması karakteristiktir
  • Karın Şişkinliği: Bebeğin karnında şişlik ve gerginlik görülür
  • Beslenme Zorlukları: Bebek emmede zorlanır ve kilo almakta güçlük çeker
  • Mekonyum Çıkaramama: Doğumdan sonraki ilk dışkının gecikmesi veya hiç olmaması

Belirtilerin şiddeti ve ortaya çıkış zamanı, atrezinin bağırsaktaki konumuna göre değişiklik gösterir. Proksimal (üst) bölgedeki atrezilerde, bebek erken dönemde safralı kusma gösterirken, distal (alt) bölgedeki atrezilerde kusma daha geç dönemde ortaya çıkar.

Duodenal atrezi vakalarının yaklaşık %50’sinde anne karnında polihidramniyos (amniyotik sıvı fazlalığı) görülür.

Kusma sonrası bebeğin karnının çökmesi ve epigastriumun (üst karın bölgesi) dolu mide nedeniyle gergin olması, önemli fiziksel bulgulardır. Bazı bebekler az miktarda mekonyum çıkarabilir, ancak bu durum tanıyı dışlamak için yeterli değildir.

Bağırsak Atrezisi Tanı Yöntemleri

Bağırsak atrezisinin doğru ve zamanında teşhisi, bebeğin genel sağlığı için kritik önem taşır. Modern tıp, hem doğum öncesi hem de doğum sonrası dönemde çeşitli tanı yöntemlerinden yararlanır.

Doğum Öncesi Tanı Yöntemleri

Anne karnında bağırsak atrezisi tanısı ultrason ve fetal MR ile mümkündür. Özellikle polihidramniyoz (aşırı amniyotik sıvı) ve dilate bağırsakların görülmesi, önemli tanı göstergeleridir. Duodenal ve üst jejunal atrezili yenidoğanların %50’sinde polihidramniyoz bulunmaktadır.

Doğum Sonrası Tanı Yöntemleri

  • Fiziksel Muayene: Bebeğin genel durumu ve karın bölgesi detaylı olarak incelenir
  • Nazogastrik Sonda Kontrolü: 25 ml’den fazla safralı gastrik içerik, bağırsak tıkanıklığının önemli bir göstergesidir
  • Görüntüleme Tetkikleri: Ayakta direkt karın grafisi, ultrasonografi ve kontrastlı çalışmalar kullanılır

Karın röntgeninde özellikle “double-bubble” (çift balon) görünümü aranır. Bu görüntü, mide ve duodenuma ait iki geniş gaz gölgesi şeklinde kendini gösterir, kalan karın bölümü ise gazsızdır. Kısmi tıkanmalarda, skopi altında suda eriyen kontrast madde ile üst pasaj tetkiki yapılır.

Kolon grafisi çekilmesinin üç temel amacı vardır:

  1. Genişlemiş bağırsak anslarının hangi bölgeye ait olduğunu belirlemek
  2. Kullanılmamış kolon varlığını araştırmak
  3. Rotasyon anomalilerini tespit etmek

Bebeğin durumu stabil ise ve laboratuvar bulguları intraabdominal sepsisi desteklemiyorsa, acil cerrahi müdahale gerekmez. Bu durumda, birkaç film çekmek ve bebeği izlemek tercih edilir. Tanı sürecinde, eşlik edebilecek diğer anomalilerin varlığı da araştırılır, çünkü bu durum tedavi planlamasını doğrudan etkileyecektir.

Bagirsak Atrezisi Tedavi Yontemleri

Bağırsak Atrezisi Tedavi Yöntemleri

Bağırsak atrezisi tedavisi, bebeğin durumuna göre planlanması gereken karmaşık bir süreçtir. Teşhis konulduktan sonra, vakit kaybetmeden cerrahi müdahale planlanmalıdır.

Cerrahi Tedavi Seçenekleri

  • Rezeksiyon ve anastomoz: En yaygın kullanılan cerrahi prosedürdür. Bağırsağın etkilenen kısmı çıkarılır ve sağlıklı uçlar birbirine dikilir
  • Duodenoduodenostomi: Duodenal atrezide tercih edilen yöntemdir. Diamond Shape anastomoz tekniği kullanılarak bağırsak pasajının daha hızlı başlaması sağlanır
  • Stoma oluşturulması: Bazı durumlarda, bağırsak iyileşene kadar geçici veya kalıcı stoma açılabilir

Ameliyat Sonrası Bakım Süreci

Ameliyat sonrasında bebeğin yakından takip edilmesi oldukça önemlidir. Nazogastrik sonda ile mide içeriği boşaltılır ve damar yoluyla sıvı desteği sağlanır. Bebekler, başı 30 derece yüksekte olacak şekilde nemli ve sıcak bir ortamda takip edilir.

Beslenme sürecinin yönetimi kritik önem taşır. Ameliyattan sonra:

  • Nazogastrik sondadan gelen içeriğin rengi ve miktarı düzenli kontrol edilir
  • Sıvı-elektrolit dengesi yakından izlenir
  • Ağızdan beslenmeye geçiş kademeli olarak planlanır

Duodenal atrezide beslenme toleransının sağlanması 3-4 haftaya kadar uzayabilir. Bu süreçte damar içi beslenme desteği devam eder. Bebeğin kusmadan ağızdan beslenmeyi tolere etmesi ve kilo almaya başlaması, taburculuk için önemli kriterlerdir.

Olası Komplikasyonlar ve Yönetimi

Ameliyat sonrası dönemde bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bunlar arasında kusma, beslenme problemleri, yetersiz kilo alımı ve karın şişliği sayılabilir. Bu belirtilerin görülmesi durumunda hemen tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.

Uzamış beslenme intoleransı durumunda, opaklı pasaj grafisi çekilerek ek sorunların varlığı araştırılır. Geç dönemde ortaya çıkan tıkanıklıklarda anastomoz darlıkları düşünülmelidir.

9 Şubat 2025 tarihinde Hüma Hastanesi tarafından düzenlendi.